sahtekârın ve fırsatçının önde gideni, oturduğu evin sahibi, her ay kira ödemek zorunda olduğu ve evi bir müteahhide yıksın diye veren ve de Mehmet bir an önce biraz para biriktirsin ve bir başka eve çıksın diye ona ilgisiz işler önererek sonunu çabuklaştıran kayınçosu bakanlıklardan birisinde odacı Osman’ın bulduğu ilk iş olan Kızılay’da Konur Sokak civarındaki çakmak tamirciliğini işinden bile “ben sanatçı adamım, ne anlarım çakmak gazından hava gazından” ve “bizim meslekten birileri görecek diye ödüm kopuyor” diyerek sıyrılmaya çalışır. “
Gece biter, Mehmet, Rıfat ve ekmekçide karşılaştıkları bekçi Cabbar birlikte Ulus Atatürk heykelinden yukarıya evlerine, Altındağ gecekondu mahallesi, doğru yürümeye başlarlar. Bir ara Mehmet onlara da yeni bestesini okur.
Rıfat çok iyi satacağını söylediğinde Mehmet bir başka hayat gerçeğini devreye sokar: “Tabii satar. Bu milleti ağlatacaksın”
.